Pusula Gazetesi
Genel Koordinatörü Sevda Güneş’in sorularını yanıtlayan Başkan Orhan, 8 aylık
hizmet dönemini değerlendirdi.
İşte Sevda Güneş'in röportajı:
Türkiye’nin ikinci Erzurum’un ise en genç Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan. Ankara’da yaşarken kendisini Erzurum’da önce aday ardından Belediye Başkanı olarak buldu. Bakanlık müşavirliğinden Belediye Başkanlığına uzanan yolda zaman kavramını unutan Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan, ilk kez istem dışı 5 kilo birden verdi. Siyasetin zor ama müthiş zevkli bir iş olduğunu söyleyen çiçeği burnunda Başkan ile 8 aylık deneyimlerini konuştuk. İkinci kez baba olmaya hazırlanan Orhan, ‘Erzurum bana iki sevinci birden yaşattı’ dedi.
Belediye başkanı seçilmeniz üzerinden 8 ay geçti. İlk
görüşmemizde adaydınız, bugün ise Başkan. Sizi biraz zayıflamış gördüm, diyet
mi yaptınız?
(gülüyor)
Yok hayır diyet yapmaya hiç fırsatım yok. Beni siyaset ve yoğun tempo
zayıflattı. Sabah çok erken saatte uyanıyor gece çok geç yatıyorum. Bazen yemek
yemeği unutuyorum. Gün boyu oradan oraya koşturuyorum, sayısız insanla
görüşüyorum. Tempom çok yüksek. Bu nedenle kilo vermiş olabilirim.
Müşavirlik daha kolay, siyaset zor öylemi?
Tabi ki
öyle, sonuç olarak bir önceki görevimin zor yanları vardı fakat masabaşı
göreviydi. Oysa şimdi her an sahadayım. Çok az masa başında kalabiliyorum. Buna
rağmen aslında çok fazla bir kilo vermedim, 5 ya da 7 kilo zayıfladım.
Evinizi taşıdınız değil mi? Eşiniz alışabildi mi
Erzurum’a?
Benim
eşim Bolulu, Ankara’da yaşıyorduk. Ancak siyasete girince istikametimiz Erzurum
oldu. Eşim Erzurum’a yabancı değil çünkü benim memleketim olduğu için sık sık
gelirdik. Tabi ki kısa süreli kalmak başka, yaşamak bambaşka. Eşim önce bir
yadırgadı ama ailemin desteği de olunca kısa sürede alıştı. Eşim ikinci kez
anne bende baba olmaya hazırlanıyorum. Allahın izni ile ikinci kızım dünyaya gelecek.
En güzeli de kimliğinde Erzurum yazacak. Bundan daha güzel ne olabilir ki?
İş dışında eşinizle neler yapıyorsunuz, nasıl zaman
geçiriyorsunuz mesela?
Belki
en fazla sıkıntı yaşadığım konu burası. Çünkü siyaset birazda zamanla yarış.
Eşime, evime çok zaman ayırıyorum dersem yalan söylemiş olurum. Aday olmadan
önce eşime durumu anlatmıştım. Size belki hiç zaman ayıramayabilirim demiştim.
Oda anlayışla karşıladı. Bazen sorunları yerinde tespit etmek için sabah
namazında evden çıkıyorum ve gecenin çok geç vakitlerinde dönüyorum. Projelerin
takibi için sık sık şehir dışına yani Ankara’ya gitmem gerekiyor. Hatta bazen
yurtdışı seyahatlerim oluyor. Tüm bunların dışında zaman bulduğumuzda Ilıca
Termal Tesisleri’nde zaman geçiriyoruz.
Siz Türkiye’nin ikinci Erzurum’un da en genç Belediye
Başkanısınız. Bu bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı?
Evet,
öyle bir durum var. Türkiye’de kaçıncı olduğumu bilmiyorum ama Erzurum’da hem
siyaseten hem de yaş anlamında genç olduğum doğru.
Büyükşehir
Belediye Başkanımız ve diğer mevkidaşlarımın hepsi benden daha tecrübeli. Bu
benim için bir avantaj çünkü yapacağım işlerde onların bilgisinden ve
tecrübesinden yararlanıyorum. Genç olmam benim için bir avantaj çünkü enerjimi
iyi kullanıyorum. Aziziye Belediyesi’nde ki çalışma arkadaşlarımda benim gibi
genç. Genç olarak ben bir dezavantaj yaşadım kısacası.
Geçmiş dönemde de sizin dönemizde de Aziziye
Belediyesinin yüzünü Ilıca Termal Tesisleri oluşturuyor. Neden böyle?
Çünkü
elimizde büyük bir hazine var. Bu öyle bir hazine ki bu sadece benim ilçemi
değil kentin bütününü kapsayacak nitelikte. Ilıca da doğal bir kaplıca suyu
var, biz bunu iyi kullanıp bölgede turizmi kalkındırmak istiyoruz. Erzurum’da
kültür, inanç ve kış turizminin yanında mutlaka termal turizm de olmalı. Şuan
kendi imkânlarımız ile otelimizi yeniden dizayn ettik, aile kabinleri
oluşturduk. Yeni bir mesire alanı yapmak için Kalkınma Bakanlığına
projelerimizi sunduk. Proje onaylanmak üzere ama bizde bir taraftan
belediyemizin yapması gereken çalışları başlattık. Hedefimiz bin yataklı bir
konaklama oteli kurmak. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen Bey’in de
bu konuda ciddi desteklerini görüyoruz. Ilıca da kentsel dönüşüm tamamlanıp
yeni çarşı projesi sonuçlandığında artık yeni bir Ilıca görmüş olacaksınız.
Seçim beyannamenizde yer alan projelerinizi belki
ilerleyen zamanlarda konuşabiliriz zira bunlar için henüz erken, ben şunu
sormak isterim. Beyaz afet yani kış kapıda, bu sizi korkutuyor mu?
Korkutmuyor,
ama bir telaşımızın olduğu gerçek. Çünkü kış yaklaştı bitirmemiz gereken
işlerimiz var. Merkez ilçelerden en fazla köy statüsünden çıkarılıp mahalle
statüsü kazandırılarak bağlanan belediye biziz, hali ile buralarda karla
mücadele yapılacak. Hazırlıklarımız tamam, bu köy yolların kontrolünü
Büyükşehir Belediyesi üstlendi. Yükün çoğunu üzerimizden aldı. Ümit ediyoruz ki
ciddi sıkıntılar yaşanmasın.
Belediye olarak bütçeniz nasıl, paranız yetiyor mu
size?
Her
belediye para sıkıntısı yaşar, bizde yaşıyoruz. Tabi ki paramız az bunu kabul
etmek zorundayız. Belediye olarak yapacak işimiz çok, bütçemiz kısıtlı. Ama
bazı fonlardan yaralanıyoruz, örneğin AB fonları gibi. Burada önemli olan
elinizdeki kaynağı doğru kullanmak, işte ben bunu yapamaya çalışıyorum.
Halk en fazla hangi konular için sizin kapınızı
çalıyor?
Elbette
iş. Çok fazla iş arayan insanlar var. Belediye’yi sadece bir iş ve işçi bulma
kurumu gibi görüyorlar. Öyle düşünülüyor ki herkese iş imkânı sağlayabiliriz.
Oysa böyle bir şey imkânsız. Biliyorsunuz organize sanayi bizim sınırlarımız
içinde. Geçenlerde süt ürünleri işi yapan bir arkadaşımın yanına gittim, baktım
ki süt kovalarını yıkıyor. Ne yapıyorsun, bu iş senin işin mi, yardımcı bir
elaman alsana dedim, bulamadığını söyledi. Bize iş müracaatında bulunanları
çağırdım ve asgari ücretten fazla bir maaşla bir iş bulduğumu ve sadece bidon
yıkayacakları söyledim. Hiç kimse bu işte çalışmak istemedi. Kimse iş
beğenmiyor, mesleği yok’ her işi yaparım’ diyor ama yapmıyor. Anladım ki sorun
işsizlik değil, iş beğenmeme.
Kentin batıya dönük ilçesi olan Aziziye, bir gün termal turizmde şeytanın bacağını kırıp Türkiye’de hatta dünya da tanınan bir merkez olur mu? Bence olur, doğru hamle yapılsın yeter ki. Ülkede bunun sayısız örneği var. Eğer çiçeği burnunda belediye başkanı halkı ve merkezi hükümeti ikna edebilirse bir kalkınma ateşi Ilıca da yanabilir. İkinci kez baba olacak Muhammet Cevdet Orhan ve eşini şimdiden tebrik ediyorum.