Mesajına, “Şu
Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? / En kesif orduların yükleniyor dördü
beşi.” dizeleriyle başlayan Başkan Orhan, “Akif’in de dizelerinde dediği gibi
en kesif ordularla yüklenilen Çanakkale’de, dünyada eşi olmayan bir savaşın, dönemin
imkansızlıklarına rağmen milletin bağımsızlığı, onuru ve vatanı uğruna hiçbir
fedakarlıktan çekinmeyerek şehit kanlarıyla ilmek ilmek örülüp, destan destan
büyüyen bir zafere dönüşmesinin yıldönümündeyiz.” dedi.
“Bu zafer,
aynı cephede can verip, aynı mezarı paylaşanların zaferidir.” diyen Başkan
Orhan, mesajında şunları kaydetti. “Ve bu zafer, Saraybosna’nın, Üsküp’ün,
Prizren’in, Gümülcine’nin, Bakü’nün, Batum’un, Gazze’nin, Kudüs’ün, Beyrut’un,
Halep’in kardeşliğinin, bin yıldır birlikte şehit olanların bu kadim
kardeşliğini yeniden ortaya koyuşunun zaferidir. Çanakkale, bir milletin adeta
küllerinden yeniden doğuşu, yeniden şahlanışının şaheseri olan büyük bir zafer
olduğu kadar, “Ya Allah” diyerek 215 kiloluk top mermisini kaldıran,
Balıkesirli Seyit Onbaşı’nın kuvveti ve imanıyla, “Sağ kolumu kaybettim. Zararı
yok. Sol kolum var. Onunla da pekâlâ iş görebilirim” diyen Mehmet Çavuş’un aşkıyla
beslenen büyük bir ruh ve tarihler boyunca unutulmaması gereken bir öğüttür. Çanakkale
gibi İstiklal Harbi gibi büyük mücadelelerin, büyük fedakarlıkların üzerine
inşa edilen ülkemizin bu öğüdü unutmaması ve o ruhu yaşatması boynunun
borcudur. Çünkü bu vatan ve o ruh ve o öğüt, “Çanakkale geçilmez” dedirten
ecdadımızın emanetidir bizlere. Halepli Ahmet’le Bosnalı Murat, Kırımlı Mehmet
Faik Bey ile Gazzeli Abdulkadir nasıl omuz omuza savaşıp bizlere bu aziz vatanı
emanet ettilerse, bizler de günümüzde ve gelecekte aynı kardeşliği sürdürerek
onların emanetine hakkıyla sahip çıkarak, gerek memleketimiz gerekse topyekun
Müslüman coğrafya üzerinde oynanan oyunları bozarak İslam bayraktarlığını
sürdürebileceğiz. Bu duygu ve
düşüncelerle, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünü kutluyor, ebediyete
intikal eden tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.”